ziyareti

listen to the pronunciation of ziyareti
Turkish - English
from visit
ziyaret
visit

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

While she was staying in Japan, she often visited Kyoto. - O, Japonya'da kalıyorken sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.

ziyaret
visiting

I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday. - Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

firma ziyareti
(Ticaret) corparate travel
makam ziyareti
(Askeri) office call
nezaket ziyareti
visit of courtesy
ziyaret
(Bilgisayar) visits

He sometimes visits me. - Beni bazen ziyaret eder.

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

ziyaret
call

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

We must avoid calling on others without an appointment. - Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.

bayram ziyareti
Day visits
bayram ziyareti
bairam visit
hasta ziyareti
visitation
hasta ziyareti
visit of patients
iade ziyareti
return visit
nezaket ziyareti
courtesy visit
nezaket ziyareti
courtesy call
politika değerlendirme ziyareti
(Askeri) policy assessment visit
ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Turkish - Turkish

Definition of ziyareti in Turkish Turkish dictionary

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
bayram ziyareti
Dinî bayram günlerinde, bayramı kutlamak için yapılan kısa ziyaret, bayram tebriği
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme