A party was held in honor of the visiting writer.
- Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.
I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
- Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
The new museum is worth visiting.
- Yeni müze ziyaret etmeye değer.
I must pay a visit to the doctor.
- Ben doktoru ziyaret etmeliyim.
I must pay a visit to the doctor tomorrow.
- Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.
I didn't visit the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
I want to visit Korea.
- Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.