Visitors may not feed the animals.
- Ziyaretçiler hayvanları besleyemez.
We had some visitors yesterday.
- Dün bazı ziyaretçilerimiz vardı.
Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
He looks forward to having 200 visitors.
- O, 200 ziyaretçinin gelmesini bekliyor.
Tom and Mary are expecting visitors this evening.
- Tom ve Mary bu akşam ziyaretçi bekliyorlar.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
She visits him quite often, but never stays very long.
- O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.
During his stay in London, he is going to visit his cousin.
- Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.
I remember Fred visiting Kyoto with his mother.
- Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
She visits us every other day.
- O, gün aşırı bizi ziyaret eder.
I think you had better call on him.
- Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.
I call on him sometimes.
- Ben bazen onu ziyaret ederim.