Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
The dog should be on a chain.
- Köpek zincirlenmelidir.
There was a chain-reaction crash during rush hour.
- Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
The dog was chained to the post.
- Köpek direğe zincirlendi.
I chained myself to one of the trees they were planning to cut down.
- Kendimi kesmeyi planladıkları ağaçlardan birine zincirledim.
The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
- Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
The dog should be on a chain.
- Köpek zincirlenmelidir.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I seem to have lost my train of thought.
- Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I want to chain myself to that tree.
- Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.