zigarettenstummel

listen to the pronunciation of zigarettenstummel
English - Turkish

Definition of zigarettenstummel in English Turkish dictionary

butt
{i} izmarit

Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi. - My friend was very angry when he saw the driver of the car in front of him throw a cigarette butt out the window.

Kül tablasını boşalt, içi izmarit dolu. - Empty the ashtray, because it's full of cigarette butts.

butt
süsmek
butt
bitişmek
butt
bitiştirmek
butt
{i}

O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi? - She observed how butterflies fly.

Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor. - A bat flying in the sky looks like a butterfly.

butt
kesmek
butt
göt
butt
{i} nişan
butt
{f} toslamak
butt
müdahale etmek
butt
{f} tos vurmak, süsmek, boynuzlamak
butt
{f} kafa atmak
butt
{i} sap
butt
bitişme
butt
{i} tos

Sabahleyin tostumda bol tereyağını severim. - I like lots of butter on my toast in the morning.

Tom tostuna tereyağı sürdü. - Tom buttered his toast.

butt
herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı
butt
{i} alay konusu kimse
German - English
stubs
fag ends
butt
butt ends
ends
end
butt end
butts
(cigarette) stub
fag end
cigarette end
cigarette butt

When Tom was a kid, he used to collect his father's cigarette butts until he had enough tobacco to roll a cigarette for himself. - Als Kind hat Tom immer die Zigarettenstummel seines Vaters gesammelt, bis er genug Tabak hatte, um sich selbst eine Zigarette zu drehen.

The cause of the fire was his cigarette butt. - Die Ursache des Brandes war sein Zigarettenstummel.

zigarettenstummel
Favorites