Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
I want to visit the ruins of Machu Picchu.
- Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.
I remember Fred visiting Kyoto with his mother.
- Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.
I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
- Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
Lucy sometimes visits May.
- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
How come you call on us so late at night?
- Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
During his stay in London, he is going to visit his cousin.
- Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.
Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston.
- Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.
First of all, I have to call on Jim.
- Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.
I would like to call on you one of these days.
- Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.
I'll give you a call before I visit you.
- Ziyaret etmeden önce sizi ararım.
First of all, I have to call on Jim.
- Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
First of all, I have to call on Jim.
- Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.
A party was held in honor of the visiting writer.
- Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.
Do you want to come over and watch a movie or something?
- Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin?
Is that why you want to come over?
- O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun?
Visits by appointment only.
- Ziyaretler sadece randevuyladır.
Layla arrived at Sami's house for one of her regular visits.
- Leyla düzenli ziyaretlerinden biri için Sami'nin evine geldi.