I'm very fond of olives.
- Zeytine çok düşkünüm.
Better to extend an olive branch than launch a missile.
- Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
I don't harvest their olives.
- Onların zeytinlerini toplamam.
You like olives, don't you?
- Zeytinleri seversin, değil mi?