Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Turkish - English
Definition of zem zem in Turkish English dictionary
- zemzem
- zam-zam
- zemzem
- Holy Water
- zem
- speaking ill of, finding fault with, disparagement
- zemzem
- water from Zamzam
- zemzem
- Zamzam (a famous well very near the Kaaba in Mecca)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zem zem in Turkish Turkish dictionary
- ME'ZEM
- (Osmanlı Dönemi) (C: Meâzim) Dağ içinde olan dar yol. Cenk yeri, dövüş meydanı
- ZEMZEM
- (Osmanlı Dönemi) Çok bol
- ZEMZEM
- (Osmanlı Dönemi) Kâbe-i Mükerreme'nin yanındaki maruf kuyu. (Süryanicede Zem: Dur, gitme mânasınadır. Vaktiyle Hz. Hacer, oğlu İsmail'in (A.S.) ayağı altından su çıkıp aktığını veya bu kuyunun çok çok akmağa başladığını görünce, "zem zem" diye söylemesi ile kuyunun akması kesilmiş ve bu vecihle kuyu bu ismi almıştır.) *Kelimenin lügat manası: Yavaş yavaş teganni ve terennüm eylemek, hafif ve yavaş yavaş türkü söylemek
- ZEMZEM
- (Osmanlı Dönemi) Çok mübarek bir su
- zem
- Bir kimseyi kötüleme, yerme
- zem
- Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
- zem
- Boyanmamış seramik rengi
- zem
- Kötüleme, yergi
- zemzem
- Bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu
- zemzem
- Kabe yakınında bulunan kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu
- zemzem
- Kâbe yakınında bulunan bir kuyu