Turkish - English
Definition of zekat in Turkish English dictionary
- alms
The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
-İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
- alms
The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
-İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
- the one fortieth of one's income distributed as alms
- Islam
The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
-İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
- distribution of one fortieth of one's income as alms (one of the five pillars of the Islamic faith)
- obligatory alms
- (Nükleer Mühendislik) zakah
- obligatory alms
- zakat
- zekât vermek
- Give alms
- Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka/zekât vermek
- to beg and then spend some of the alms on keeping up appearances
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zekat in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) İslamda,belli kişilere verilmesi gereken ve islamın koşullarından olan bir vergi
- (Osmanlı Dönemi) Nisab miktarı mala, paraya sahib olan Müslümanın kırkta birini fakirlere sadaka vermesi ve bu verilen sadaka. Ziyadeleşme, artma
- (Osmanlı Dönemi) Temizlik. Taharet. (Bak: Sadaka, Nisab).( $ Bu kelâmın mâkabliyle nazmını icab ettiren münasebet ise: Namaz $ Yani dinin direği ve kıvamı olduğu gibi, zekât da İslâmın kantarası, yani köprüsüdür. Demek; birisi dini, diğeri asayişi muhafaza eden İlâhî iki esastırlar. Bunun için birbiriyle bağlanmışlardır. İ.İ.)(Zekât ile sadakanın lâyık oldukları mevkilerini bulmak için bir kaç
- Müslümanlıkta, sahip olunan mal ve paranın kırkta birinin, her yıl sadaka olarak dağıtılmasını öngören İslam'ın beş şartından biri
- Müslümanlıkta, sahip olunan mal ve paranın kırkta birinin, her yıl sadaka olarak dağıtılmasını öngören İslâmın beş şartından biri