zeitweise

listen to the pronunciation of zeitweise
German - Turkish
{'tsaytvayzı} bir süre; zaman zaman, bazen, ara sıra
bir süre
English - Turkish

Definition of zeitweise in English Turkish dictionary

at times
zaman zaman

Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler. - After all, even the gods may err at times.

Tom'un İngilizcesi zaman zaman oldukça iyi görünsede, o sınırlarını biliyor gibi görünmüyor ve o bir hata yaptığında onu hatalı olduğuna ikna etmek imkansızdır. - Though Tom's English seems quite good at times, he doesn't seem to know his limitations and it's impossible to convince him that he's wrong when he makes a mistake.

at times
bazen, arasıra
every now and again
ara sıra
every so often
zırt pırt
now and then
ikide bir
at times
bazen

Hoşuma gittiğin kadar, bazen su katılmamış bir pislik olabildiğini de düşünüyorum. - As much as I like you, I think you can be a total jerk at times.

Bazen onu anlayamıyorum. - At times I can't understand him.

every now and again
bazen
every now and again
arada bir
every so often
ara sıra
every so often
arada sırada
every so often
bazen
now and then
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

now and then
arada sırada

Arada sırada seni görüyorum. - I see you every now and then.

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir. - It's good to put yourself in someone else's place now and then.

now and then
ara sıra

Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz. - If you have time, drop me a line now and then.

Ara sıra ata binmeyi severim. - I like to ride a horse now and then.