Turkish - English
Definition of zatî in Turkish English dictionary
- personal, private
- inherent, intrinsic, essential
- zati
- in fact, as a matter of fact, in reality
- zati
- original; personal
- zati
- already
- zati
- anyway, anyhow, at any rate, in any case, in any event
- zati yük
- dead load
- zati yük
- own weight
- zatî eşya
- law personal effects
- zati
- original
- zati
- peculiar
- zati
- self
Related Terms
English - English
Definition of zatî in English English dictionary
- zati
- It has a crown of long erect hair, and tuft of radiating hairs on the back of the head
- zati
- A species of macaque (Macacus pileatus) native of India and Ceylon
- zati
- Called also capped macaque
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zatî in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (Zâtiyye) Zâta mensub. Kendisine âit, ile alâkalı, hususi. Özel
- ZATİ
- (Hukuk) Kişisel,özlük
- zati
- Asya'da yaşayan bir maymun cinsi
- zati
- Kaside ve gazelleriyle tanınmış XVı. yüzyıl divan şairi
- zati
- Zaten: "Bu akşam zati geç kaldık."- S. F. Abasıyanık
- zati
- Esmer yeşil renkli bir Asya maymunu
- zati
- Düş dünyası zengin, yeni mazmunlar bulmada usta bir şair olarak tanınmış XVı. yüzyıl divan şairi
- zâti
- (Osmanlı Dönemi) zâta âit, zâtın kendisinden olan, harici bir sebeple olmayan, ârızînin zıddı
- zati sungur
- çekoslavakya'da yapılan illüzyonistler Kongresinde Sihirbazlar Kralı kabul edilen, 1984'te istanbul'da vefat eden ünlü sihirbaz
- Zâti
- (Osmanlı Dönemi) HİLKÎ
- iktidârı zâti
- (Osmanlı Dönemi) kendi gücü, kendi kudreti