zarflar

listen to the pronunciation of zarflar
Turkish - English
envelopes

I would like some envelopes. - Bazı zarflar istiyorum.

I need help putting stamps on these envelopes. - Bu zarflara pul yapıştırırken yardıma ihtiyacım var.

Envelopes refers to a type of document created in Mail Merge that contains only one record per page
plural of envelope
Email messages are stored in electronic "envelopes" while they are being moved from place to place by various email programs Envelopes are used only by programs; users see only the header and body of a message
zarf
adverb

What is the adverbial form of this verb? - Bu fiilin zarf şekli nedir?

Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English. - İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.

zarf
envelope

I opened the envelope and pulled out a letter. - Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım.

I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen. - Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.

zarf
adverbial

What is the adverbial form of this verb? - Bu fiilin zarf şekli nedir?

Can you help me to work out the adverbial forms of these verbs? - Bu fillerin zarf biçimlerini çalışmama yardım eder misin?

zarf
envelope; case, cover, jacket; adverb belirteç
zarf
jacket

Tom withdrew an envelope from his jacket pocket. - Tom ceketinin cebinden bir zarf çıkardı.

zarf
casing
zarf
(Bilgisayar) env

I opened the envelope and pulled out a letter. - Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım.

I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen. - Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.

zarf
envelop

I addressed the envelope containing the invitation. - Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.

I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen. - Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.

zarf
calyx
zarf
shruck
zarf
cover
zarf
case
mektup kâğıtları ve zarflar
stationery
zarf
envelope (for a letter, etc.)
zarf
receptacle
zarf
case, receptacle: saat zarfı watchcase
zarf
cartridge
zarf
shuck
zarf
sheath
zarf
cup
zarf
metal sleeve designed to hold a coffee cup or a glass
zarf
calix
zarf
gram. adverb
zarf
(Nükleer Bilimler) clad
zarf
adv
English - English

Definition of zarflar in English English dictionary

zarf
an ornamental container designed to hold a coffee cup and insulate it from the hand of the imbiber
zarf
A special sleeve for a coffee cup or a beer can
zarf
{i} decorative cup-shaped holder made of metal to hold a hot coffee cup or a can of beer
zarf
an ornamental metal cup-shaped holder for a hot coffee cup
zarf
A metallic cuplike stand used for holding a finjan
Turkish - Turkish

Definition of zarflar in Turkish Turkish dictionary

Zarf
(Dilbilim) belirteç
ZARF
(Osmanlı Dönemi) Kap, kılıf. Mahfaza
ZARF
(Osmanlı Dönemi) Gr: Bir fiilin veya bir sıfatın veya başka bir zarfın mânasına "yer, zaman, mâhiyyet" (Nicelik, nitelik) gibi cihetlerden başkalık katan vasıflarını belirten kelime
ZARF
(Osmanlı Dönemi) İçine mektup konulan kılıf kâğıt
zarf
Geç kalınca utandı gibi
zarf
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
zarf
Kap, kılıf, sarma
zarf
Mektup kabı
zarf
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı
zarf
(Osmanlı Dönemi) kılıf, kap, mahfaza; gramerde bir fiilin, sıfatın veya başka. bir zarfın mânâsına "yer, zaman, mâhiyet' gibi cihetlerden başkalık katan vasıflarını belirten kelime
zarf
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
zarf
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi
zarf
Kap, kılıf, sarma. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese: "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler."- A. Haşim. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap: "Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi."- R. Enis
English - Turkish

Definition of zarflar in English Turkish dictionary

zarf
kahve fincanı zarf
zarflar
Favorites