Do you think television does children harm?
- Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
Smoking does much harm but no good.
- Sigara içmek çok zarar verir ama hiç fayda vermez.
The flood did great damage to the crops.
- Sel, ekinlere büyük zarar verdi.
Smoking does damage your lungs.
- Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.
Urban sprawl is environmentally damaging.
- Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.
Tom is damaging his reputation.
- Tom kendi ününe zarar veriyor.
You're going to wreck your eyesight if you play games all the time.
- Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.
The accident damaged her car's front wheels.
- Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi.
This scandal has severely damaged the public image of our company.
- Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.
Alcohol damages the liver.
- Alkol karaciğere zarar verir.