Our team gained a great victory.
- Takımımız büyük bir zafer kazandı.
The player contributed to the victory.
- Oyuncu zafere katkıda bulundu.
Dear Brothers and Sisters, Jesus Christ is risen! Love has triumphed over hatred, life has conquered death, light has dispelled the darkness!
- Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.
The emperor returned home in triumph.
- İmparator zaferle yurda döndü.
Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
British forces at this time were winning victories.
- İngiliz kuvvetleri bu sırada zaferler kazanıyorlardı.