Turkish - English
Definition of zaaf in Turkish English dictionary
- frailty
- weakness
You have to allow for human weakness.
-İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın.
- fondness
- weak point
- weakness for, inability to resist: İçkiye zaafı var. He has a weakness for drink
- failing
- lameness
- Achilles heel
- infirmity
- vice
- weakness, failing, foible
- foible
His satirical novel criticized the foibles of human nature.
-Onun hiciv romanı, insan doğasının zaaflarını eleştirdi.
- disability
- weakness; infirmity; debility
- (Dilbilim) blind side
- weak
You have to allow for human weakness.
-İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın.
- zaaf ile
- weakly
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of zaaf in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Za'f
- (Hukuk) Zayıflık, güçsüzlük
- (Osmanlı Dönemi) zayıflık, iktidarsızlık, kudretsiz
- Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama: "Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi."- P. Safa. İrade zayıflığı: "Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır."- H. Taner
- iştenç zayıflığı
- İrade zayıflığı
- Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama
- (Hukuk) ZA'F
- (Osmanlı Dönemi) FÜTUR
zaaf
Hyphenation
za·afPronunciation
Resimler
Favorites