Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

zâbit

listen to the pronunciation of zâbit
Turkish - English
officers
(someone) who knows how to get what he wants
(Askeriye) officer
officer
birinci zabit
(Askeri) chief officer
ikinci zabit
(Askeri) second officer
Turkish - Turkish
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker, subay
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker: "Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak!"- S. Kocagöz
Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran
(Osmanlı Dönemi) subay, askere kumanda eden rütbeli asker, kuvvetli, yavuz; zabteden
ZÂBİT
(Osmanlı Dönemi) Subay
ZABİT
(Hukuk) Subay
ZÂBİT
(Osmanlı Dönemi) (C.: Zâbitân) Askere kumanda eden rütbeli asker
ZÂBİT
(Osmanlı Dönemi) Mc: Dediğini yaptıran, tuttuğunu koparan kimse
ZÂBİT
(Osmanlı Dönemi) Zabteden. Başkalarını zabtedip idare etmeğe memur olan
ZÂBİT
(Osmanlı Dönemi) Kuvvetli, yavuz