We bought a round table.
- Biz bir yuvarlak masa aldık.
Julien wears round glasses, like John Lennon.
- Julien, John Lennon gibi, yuvarlak gözlükler takıyor.
A coin rolled under the desk.
- Masanın altına madeni para yuvarlandı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
What's 5,814 rounded to the nearest thousand?
- 5.814'ün en yakın bine yuvarlaması nedir?