yutamama

listen to the pronunciation of yutamama
Turkish - English
aglutition
Inability to swallow
yutamamak
can't swallow
yut
engulf
yut
{f} swallow

The ATM has swallowed the credit card. - ATM, kredi kartını yuttu.

My throat hurts when I swallow. - Yutarken boğazım ağrıyor.

yut
{f} swallowing

Tom had trouble swallowing the pills. - Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.

I have trouble swallowing pills. - Hapları yutmakta zorluk çekiyorum.

yut
gulp

Mary gulped down a tall glass of orange juice. - Mary büyük bir bardak portakal suyunu yutuverdi.

Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater? - Kazara deniz suyu yuttuğun oldu mu?

yut
{f} engulfing
yut
get down
yut
{f} gulping
yut
getdown
yut
pouch
yutamama
Favorites