Turkish - English
Definition of yurttaşlık in Turkish English dictionary
- citizenship
- citizenship; civic
- yurttaş
- {i} citizen
- yurttaşlık bilgisi
- civics
- yurttaşlık bilgisi civics
- (a subject taught in schools)
- yurttaşlık ile ilgili
- civil
- yurttaşlık ile ilgili olarak
- civically
- yurttaş
- (Politika, Siyaset) national subject
- yurttaş
- fellow citizen
- yurttaş
- countryman
- yurttaş
- fellow countryman
- alman yurttaşlık bilgisi
- german civics
- yurttaş
- citizen, compatriot, national, countryman, fellow countryman vatandaş
- yurttaş
- compatriot
- yurttaş
- fellow countryman, compatriot
- yurttaş
- national
- yurttaş
- fellow
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yurttaşlık in Turkish Turkish dictionary
- Yurttaş olma, bir yurtta doğup büyüme veya yaşamış olma durumu, vatandaşlık
- vatandaşlık
- Yurttaşlık Hukuku
- Yurttaşlık haklarını kollayan ve koruyan hukuk sistemi
- Yurttaşlık Yasası
- Kişi, aile, miras ve eşya adaletine ait ilişkileri düzenleyen yasa, Medenî Kanun
- yurttaşlık bilgisi
- Devlet ve hükûmet kuruluşlarını, yurttaşlık ödev ve haklarını kapsayan bilgi, yurt bilgisi
- yurttaşlık hakları
- Yurttaşlıkla ilgili kişinin kullanması gereken bütün hakları
- Yurttaş
- vatandaş
- yurttaş
- Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş
- yurttaş
- Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş: "Hiç tembellik değil yurttaşım, dedim, hele tembellik hiç değil!"- M. Ş. Esendal
Related Terms
yurttaşlık
Hyphenation
yurt·taş·lıkResimler
History
Favorites