He has experience of foreign travel.
- Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
The number of students going abroad is on the increase.
- Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
I made a decision to study abroad.
- Yurtdışında okumaya karar verdim.
His colleague was transferred to an overseas branch.
- Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.
Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
- Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
Yurtdışı deneyiminiz var mı.