All sorts of rumors rose about her past.
- Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi.
The index rose 4% from the preceding month.
- Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
The balloon went up in the sky.
- Balon gökyüzüne doğru yükseliyor.
A cheer went up from the audience.
- Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.
The cost of living has risen.
- Yaşamanın maliyeti yükseldi.
Prices continued to rise.
- Fiyatlar yükselmeye devam etti.
The tree was so tall that it towered over the garden wall.
- Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
The cost of living has gone up.
- Yaşamanın maliyeti yükseldi.
The average temperature has gone up.
- Ortalama sıcaklık yükseldi.
The level of water in the river has risen.
- Nehrin su seviyesi yükseldi.
The river's water level has risen.
- Nehrin su seviyesi yükseldi.
The rising sun seen from the top was beautiful.
- Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.
The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
- Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
The tree was so tall that it towered over the garden wall.
- Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
The tower rose up against the blue sky.
- Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.
As global warming increases, sea levels get higher and higher.
- Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor.
Prices will continue to go up.
- Fiyatlar yükselmeye devam edecek.
Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking.
- Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.