Tom could hear helicopters overhead.
- Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu.
Tom heard a helicopter overhead.
- Tom yukarıdan geçen bir helikopter duydu.
Go upstairs and bring down my trunk.
- Yukarı çık ve bavulumu getir.
My study is upstairs.
- Benim çalışma odam yukarıda.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
The above-mentioned mail item has been duly delivered.
- Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
As we go up higher, the air becomes thinner.
- Biz yukarıya giderken hava incelir.