English - Turkish
Definition of young, descendants, children; outcome in English Turkish dictionary
- offspring
- {i} yavrular
Tavşanların çok yavruları olur.
-Rabbits have a lot of offspring.
Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
-Parents can pass many diseases on to their offspring.
- offspring
- yavru hayvan
- offspring
- döl
- offspring
- çoluk çocuk
- offspring
- sulp
- offspring
- {i} ürün
Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.
-The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.
Kitaplar birinin aklının ürünleridir.
-Books are the offspring of one's mind.
- offspring
- (Tıp) Çocuk
- offspring
- {i} döl, evlat
- offspring
- yavru
Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
-Parents can pass many diseases on to their offspring.
Tavşanların çok yavruları olur.
-Rabbits have a lot of offspring.
- offspring
- (Tıp) Mahsul, zürriyet, evlat
Related Terms
English - English
Definition of young, descendants, children; outcome in English English dictionary
- {i} offspring
young, descendants, children; outcome
Hyphenation
young, descendants, children; out·comePronunciation
Resimler
Favorites