Definition of yorum in Turkish English dictionary
- interpretation
His interpretation of this matter is too one-sided.
- Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.
Ambiguous phrases often beget funny interpretations.
- Belirsiz ifadeler sık sık komik yorumlar yaratırlar.
- remark
She didn't mean to offend anyone with her remark.
- O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.
Only your stupid remarks are right.
- Sadece senin aptalca yorumların doğru.
- comment
Can I hear your comments about this?
- Bunun hakkındaki yorumlarınızı duyabilirmiyim?
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
- commentary
Who needs commentary?
- Kimin yoruma ihtiyacı var?
- version
- (Ticaret) annotation
- exposition
- estimation
- (Latin) interpretatio
The irreligious scoffed at the bishop's interpretation.
- Dinsiz, piskoposun yorumuyla alay etti.
A translation is always also an interpretation.
- Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.
- rendition
- observation
It's not an insult. It's an observation.
- Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.
- rendering
- construction
- explication
- exegesis
- interpretation; explanation
- reading
Adding comments makes reading the code easier.
- Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.
- Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
- exercise
- paraphrase
- explanation
- interpretation; comment
- gloss
- reinterpretation
- interpretation of
- exegeses
- yorum formu
- (Bilgisayar) feedback form
- yorum gönder
- (Bilgisayar) send feedback
- yorum ve öneriler
- comments and suggestions
- yorum yapmak
- comment
Have you ever wanted to make a comment, but posted it as a translation by mistake?
- Sen hiç yorum yapmak istedin mi, fakat onu yanlışlıkla bir çeviri olarak postaladın mı?
Tom avoided making any comment on the matter.
- Tom mesele ile ilgili bir yorum yapmaktan kaçındı.
- yorum yapmak
- commentate
- yorum yapmak
- make interpretation
- yorum yapmam
- no comment
- yorum bilgisel olarak
- hermeneutically
- yorum biçimi
- execution
- yorum biçimlendir
- (Bilgisayar) format comment
- yorum getirmek
- put an interpretation on
- yorum mektupları
- (Hukuk) interpretative letters
- yorum yapmak
- remark
- yorum yapmak
- to comment
I don't want to comment.
- Ben yorum yapmak istemiyorum.
He declined to comment.
- O yorum yapmaktan kaçındı.
- yorum yapmayan
- uncritical
- yorum yönlendirme
- (Basın) spin-control
- yorumlar
- (Askeri) comments
His comments about the book were favorable.
- Kitap hakkındaki yorumları olumluydu.
I was wounded by her comments.
- Onun yorumları beni yaraladı.
- kritik ve yorum
- criticism and interpretation
- yorumlar
- interprets
- aksiyle kanıtlama yoluyla yorum
- (Hukuk) a contrario interpretation
- anlamlı yorum
- (Hukuk) ab surdo interpretation
- benzetme yoluyla yorum
- (Hukuk) interpretation by analogy
- bilindik yorum
- (Kanun) customary interpretation
- dar yorum
- (Hukuk) restrictive interpretation
- direk yorum
- verbatim comment
- geniş yorum
- (Hukuk) broad interpretation
- gerçek yorum
- (Hukuk) authentic interpretation
- geçerli yorum
- authentic interpretation
- halk yorum süresi
- public comment period
- hukuki yorum
- (Kanun) legal interpretation
- hukuki yorum bilimi
- (Kanun) legal hermeneutics
- liberal yorum
- (Kanun) liberal interpretation
- nesnel yorum
- (Hukuk) objective interpretation
- resmi yorum
- (Hukuk) official interpretation
- serbest yorum
- (Kanun) liberal interpretation
- seri yorum
- (Pisikoloji, Ruhbilim) serial interpretation
- tarihi yorum
- (Ticaret) historical interpretation
- tartışmalı yorum
- (Hukuk) interpretation in dispute
- yargısal yorum
- (Hukuk) judicial interpretation
- yorum yapmak
- assess
- öznel yorum
- (Hukuk) subjective interpretation