yontulmuş

listen to the pronunciation of yontulmuş
Turkish - English
polished
sculptured
hewn
sculpted
dressed
chiseled

She was a girl with finely chiseled features. - O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

cut
yont
pare off
yont
whittle down
yont
whittle away
yont
{f} sculpture
yont
{f} chisel

She was a girl with finely chiseled features. - O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

They are chiseling a statue out of marble. - Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.

yont
hew out
yont
pare away
yont
trim
balta ile yontulmuş
unpolished, uncouth, rough
elmasın yontulmuş yüzü
facet
keski ile yontulmuş
chiseled
keski ile yontulmuş
chiselled [Brit.]
yont
whittle
yont
chiseled

She was a girl with finely chiseled features. - O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

Turkish - Turkish
tıraşlı
yont
Başıboş hayvan
yont
Başıboş bırakılmış hayvan