yoldaşlar

listen to the pronunciation of yoldaşlar
Turkish - English

Definition of yoldaşlar in Turkish English dictionary

yoldaş
comrade

Comrade Tom fell in love with comrade Mary. - Yoldaş Tom yoldaş Mary'ye âşık oldu.

You have a good plan, Comrade Zhukov. - Senin iyi bir planın var, yoldaş Jukov.

yoldaş
(Astronomi) comes
yoldaş
friend
yoldaş
companion
Yoldaş
fellow traveler
yoldaş
confrere
yoldaş
consort
yoldaş
companion, friend
yoldaş
fellow traveller; companion, friend; comrade
yoldaş
Communist, comrade, fellow traveler
yoldaş
(Astronomi) companion star, companion
yoldaş
fellow
yoldaş
traveling companion
Turkish - Turkish
ashab
YOLDAŞ
(Hukuk) Yol arkadaşı;aynı yolun yolcusu;aynı ülküyü benimsemiş kimse;genellikle sol düşünceyi benimseyenlerin birbirlerine verdikleri ad
yoldaş
Yol arkadaşı
yoldaş
Arkadaş, dost: "Bizim kadın kimsesizdir, bir can yoldaşı yok."- M. Ş. Esendal
yoldaş
Arkadaş, dost
yoldaş
Ortak bir görüşü benimseyenlerden her biri
yoldaşlar
Favorites