Travelling is easy these days.
- Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
She is contemplating a trip.
- O bir yolculuk düşünüyor.
A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
The voyage to America used to take many weeks.
- Amerika'ya yolculuk birçok hafta sürerdi.
I wish you a pleasant voyage.
- Sana hoş bir yolculuk diliyorum.
She found the ring that she had lost during the journey.
- O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
He made a journey to Paris.
- O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
Steve told me the tale of his travels.
- Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.
Congratulations! You just won a free cruise to the Bahamas!
- Tebrik ederiz! Bahamalar'a ücretsiz yolculuk kazandınız!
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- Bu gemi okyanuslarda yolculuk yapmak için uygun değil.
Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.
- Gemiyle yolculuk yapmayı severim.