yol aç

listen to the pronunciation of yol aç
Turkish - English
{f} cause

The earthquake caused widespread damage. - Deprem geniş çaplı hasara yol açtı.

The earthquake caused considerable damage. - Deprem, büyük ölçüde hasara yol açtı.

{f} gap
{f} lead

They believed it might lead to war with Britain. - Onlar, onun Britanya ile bir savaşa yol açabileceğine inandılar.

Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly. - Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.

yol aç
Favorites