yok et

listen to the pronunciation of yok et
Turkish - English
exterminate

We must exterminate them. - Onları yok etmeliyiz.

Their job is to exterminate rats and mice. - Onların işleri fareler ve sıçanları yok etmektir.

annihilate
obliterate

Overnight the rabbits had obliterated Tom's garden. - Gece boyunca tavşanlar Tom'un bahçesini yok etmişti.

The shock wave came and obliterated everything and everyone. - Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.

destroy

He believed that they had destroyed it. - Onu yok ettiklerine inanıyordu.

He wanted to destroy it. - O onu yok etmek istedi.

demolish
yoket
eradicate
yoket
stamp out
yoket
stamp#out
yoket
stampout