Turkish - English
Definition of yiyecek içecek in Turkish English dictionary
- boarding
- catering
- viands
- food-drink
- provision
- provisions
- board
- refreshments
- yiyecek içecek müdürü
- (Gıda) food and beverages manager
- yiyecek içecek sağlamak
- cater
- yiyecek içecek servisi
- (Gıda) food service
- yiyecek içecek servisi
- (Gıda) catering
- yiyecek içecek hizmetleri
- caterers and catering
- yiyecek içecek kabı
- (Argo) esky
- yiyecek içecek sağlama
- purveyance
- yiyecek içecek sağlayan kimse
- caterer
- yiyecek ve içecek
- refreshments
Delicious refreshments were served.
-Lezzetli yiyecek ve içecekler servis edildi.
Refreshments will be served.
-Yiyecek ve içecekler servis edilecektir.
- yiyecek ve içecek
- food and beverage
- yiyecek ve içecek sağlamak
- cater
The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
-Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
- yiyecek-içecek hizmeti
- (Gıda) catering
- yiyecek-içecek sektörü
- (Turizm) food and beverage sector
- gereken yiyecek ve içecek şeyler
- things need food and drink
- yiyecek-içecek tesisi
- (Turizm) refreshments facility
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yiyecek içecek in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) NEVAL
yiyecek içecek
Hyphenation
yi·ye·cek i·çe·cekPronunciation
Resimler
History
Favorites