Twitter is not good enough.
- Twitter yeterince iyi değil.
The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough.
- Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.
She is now well enough to work.
- O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.
She played the piano well enough.
- Piyanoyu yeterince iyi çaldı.