Definition of yes; really; that and more in English Turkish dictionary
- yea
- olumlu oy veren kimse
- yea
- olumlu oy
- yea
- kabul oyu
- yea
- olumlu yanıt
- yea
- {ü} Yaşa!/Ole!: Yea, Galatasaray! Cim bom bom!
- yea
- evet
Evet. Ben de öyle düşünüyorum.
- Yeah. I think so, too.
Evet, ben ilgileniyorum.
- Yeah, I'm interested.
- yea
- {i} olumlu cevap
- yea
- bir de
Geçen yıl seni bir defa bile görmedim.
- I didn't even see you once last year.
1796 yılında, Amerikan siyasetinde bir değişim gördüm.
- The year 1796 saw a change in American politics.
- yea
- bundan başka
- yea
- (isim) olumlu cevap, evet oyu
- yea
- gerçekten
Onun sahne görüntüsü geçen yıldan beri gerçekten gelişti.
- His stage presence has really improved since last year.
Yıllardır bana yaptığın yardımı gerçekten takdir ediyorum.
- I really appreciate the help you've given me over the years.
- yea
- ayrıca
2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.
- 2015 was the International Year of Soil and also the International Year of Light.
O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.
- He had the privilege of studying abroad for two years.
