yes; really; that and more

listen to the pronunciation of yes; really; that and more
English - Turkish

Definition of yes; really; that and more in English Turkish dictionary

yea
olumlu oy veren kimse
yea
olumlu oy
yea
kabul oyu
yea
olumlu yanıt
yea
{ü} Yaşa!/Ole!: Yea, Galatasaray! Cim bom bom!
yea
evet

Evet, yarın izne çıkacağım. - Yeah, I'm going to take tomorrow off.

Oh evet, ben tamamen katılıyorum. - Oh yeah, I totally agree.

yea
{i} olumlu cevap
yea
bir de

Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi. - During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.

Geçen yıl seni bir defa bile görmedim. - I didn't even see you once last year.

yea
bundan başka
yea
(isim) olumlu cevap, evet oyu
yea
gerçekten

Tom geçen yıldan beri gerçekten çok değişti. - Tom has really changed a lot since last year.

Kaza gerçekten geçen yıl mı oldu? - Did that accident really happen last year?

yea
ayrıca

2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı. - 2015 was the International Year of Soil and also the International Year of Light.

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti. - He had the privilege of studying abroad for two years.

English - English
yea