Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
yerleşiklik
Turkish - English
Definition of
yerleşiklik
in Turkish English dictionary
settledness; establishedness; sedentariness
endemism, endemicity
sedentariness
Related Terms
yerleşik
{s}
settled
yerleşik
stationary
yerleşik
{s}
based
Tom is based in Boston.
-
Tom, Boston'da yerleşik.
yerleşik
prescriptive
yerleşik
{s}
entrenched
yerleşik
situate
yerleşik
intrinsic
yerleşik
built in
yerleşik
sedentary
yerleşik
resident
yerleşik
on board
yerleşik
built into
yerleşik
settled; established; sedentary, not migratory
yerleşik
settled; established; permanent; resident
yerleşik
built-in , on-board , resident
yerleşik
situated
yerleşik
endemic
yerleşik
builtin
Turkish - Turkish
Definition of
yerleşiklik
in Turkish Turkish dictionary
Yerleşik olanın özelliği
Related Terms
Yerleşik
beledi
yerleşik
Belli bir yere yerleşmiş
yerleşik
Belli bir yere yerleşmiş: "Onlar yerleşik toplumlar, herkesin yeri belli, öyle vırt zırt oradan oraya geçilemez."- A. İlhan
yerleşik
Bir yerin yerlisi olmuş, mütemekkin
yerleşik
Bir yerde varlığını sürekli olarak sürdürecek olan
yerleşiklik
Hyphenation
yer·le·şik·lik
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
yerleşiklik
spröde (haut etc.)
(kuş) trumpeter finch
gözleme programı
admission; approach; access
wassermessstelle
krokidolit veya krosidolit
More...
Clear
Favorites
More...
Clear