Turkish - English
Definition of yenme in Turkish English dictionary
- fret
- abrasion
- fretting
- (Jeoloji) depletion
- attrition
- conquest
- thrashing
- yenmek
- defeat
We must band together to defeat the enemy.
-Düşmanı yenmek için birleşmeliyiz.
It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
-Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- yenmek
- beat
In order to beat them, we practice very hard.
-Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.
Tom is impossible to beat.
-Tom'u yenmek imkansızdır.
- yenmek
- {f} break
- yenmek
- {f} slam
- yenmek
- {f} prevail
- yenmek
- triumph
- yenmek
- prevail over
- yenmek
- {f} land
- yenmek
- {f} worst
- yenmek
- outgun
- yenmek
- whop
- yenmek
- trim
- yenmek
- thrash
- yenmek
- (deyim) make mincemeat of
- yenmek
- zap
- yenmek
- overthrow
- yenmek
- stop
- yenmek
- curb
- yenmek
- (deyim) beat someone into a cocked hat
- yenmek
- shellac
- yenmek
- eaten
- yenmek
- overwhelm
- yenmek
- swamp
- yenmek
- (Dilbilim) beat up
- yenmek
- (deyim) have the best of
- yenmek
- wallop
- yenmek
- smash
- yenmek
- become worn
- yenmek
- subjugate
- yenmek
- surmount
- yenmek
- outcompete
- yenmek
- be eaten
- yenmek
- wear down
- yenmek
- fret
- yenmek
- whelm
- yenmek
- trounce
- yenmek
- win
- yenmek
- become eroded
- yenmek
- vanquish
- yenmek
- exulcerate
- yenmek
- get the best of
- yenmek
- win over
- yenmek
- overmatch
- yenmek
- prevail against
- yenmek
- whap
- yenmek
- (Konuşma Dili) face down
- yenmek
- be overcome
- yenmek
- {f} overpower
- yenmek
- outsmart
- yenmek
- knock out
- yenmek
- bear down
- yenmek
- conquer
- yenmek
- polish off
- yenmek
- run away with
- yenmek
- get the better of
- yenmek
- hammer
- yenmek
- checkmate
- yenmek
- outwit
- Yenmek
- whomp
- iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
- achieved power, the power to overcome resistance to
- yenmek
- carry away the bell
- yenmek
- outbox
- sayı vermeden yenme
- whitewash
- yenmek
- annihilate
- yenmek
- down
- yenmek
- cut out
- yenmek
- floor
- yenmek
- skunk
- yenmek
- outclass
- yenmek
- to be eaten; to become worn; to become eroded
- yenmek
- discomfit
- yenmek
- master
- yenmek
- outdo
- yenmek
- circumvent
- yenmek
- best
- yenmek
- pip
- yenmek
- beat all hollow
- yenmek
- confound
- yenmek
- wipe the floor with smb
- yenmek
- give a beating
- yenmek
- lick
- yenmek
- bear the bell
- yenmek
- clobber
- yenmek
- to overcome, conquer; to beat
- yenmek
- outgo
- yenmek
- {f} whip
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yenme in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Yünem) Bir nevi ot
- Yenmek (I,II) işi
- Yenmek
- mağlûp etmek
- Yenmek
- mağlüp etmek
- Yenmek
- utmak
- tartarak yenme
- Yağlı güreşte, hasmını kucağına alıp ayaklarını yerden keserek üç adım taşıma veya yarım çember dönüşü durumuna getirerek onu yenik saydırma
- yenmek
- Yemek işine konu olmak
- yenmek
- Aşınmak
- yenmek
- Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek: "Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler."- A. Ş. Hisar
- yenmek
- Tutmak, bastırmak: "Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum."- R. H. Karay
- yenmek
- Tutmak, bastırmak
- yenmek
- Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek
- yenmek
- Ütmek
- yenmek
- mat etmek