yenilenebilir

listen to the pronunciation of yenilenebilir
Turkish - English
renewable

31 percent of Germany's electricity comes from renewable energy sources. - Almanya'nın elektriğinin yüzde 31'i yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanır.

We must develop renewable energy sources. - Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı geliştirmeliyiz.

restorable
yenilenebilir doğal kaynak
(Çevre) renewable resource
yenilenebilir enerji
regenerative energy
yenilenebilir enerji
renewables
yenilenebilir kaynaklar
(Askeri) renewable resources
yenilenebilir yakıt
(Politika, Siyaset) renewable fuel
yenilenebilir enerji
(Çevre) Renewable energy
yenilenebilir enerji kaynağı
(Politika, Siyaset) renewable energy resource
yenilenebilir kaynak
renewable source
yenile
(Bilgisayar) refresh

Did you refresh the page? - Sayfayı yeniledin mi?

Can someone refresh my memory? - Birisi hafızamı yenileyebilir mi?

yenile
recondition
yenile
renew

I need to renew my subscription. - Benim aboneliğimi yenilemem gerekiyor.

Tom wasn't sure they would renew his visa. - Tom onların onun vizesini yenileyeceklerinden emin değildi.

yenile
make new
yenile
{f} renovated

They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture. - Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.

My neighbor renovated her house completely. - Komşum evini baştan aşağı yeniledi.

yenile
restore

The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management. - Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.

I feel completely restored after a week in the country. - Ülkede bir haftadan sonra tamamen yenilenmiş hissediyorum.

yenile
{f} reconditioned
yenile
renovate

My neighbour totally renovated his house. - Komşum evini tamamen yeniledi.

They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture. - Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.

yenile
{f} renewed

Curtains and carpets were renewed. - Perdeler ve halılar yenilenmişti.

I had my driver's license renewed last month. - Ehliyetimi geçen ay yenilettim.

yenile
update
yenile
remould
yenile
redo
yenile
retread
yenilenebilir
Favorites