Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Tom bana bağırmak zorunda değildi.
- Tom didn't have to yell at me.
Tom sadece bağırmaya devam etti.
- Tom just kept yelling.
Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
- I am hoarse from yelling so much.
Tom çığlık atıyordu ve bağırıyordu.
- Tom was screaming and yelling.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.
- When we reached the summit, we all yelled out into the void.
He yelled directions to the party from the car.
We sailed against the wind.
- Rüzgara karşı yelken açtık.
After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
- Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.