yeksan

listen to the pronunciation of yeksan
Turkish - English
level with, one with: Onu hak ile yeksan etti. He leveled it to the ground
yerle bir/yeksan etmek
to level (something) to the ground, raze
hâk ile yeksan etmek
to destroy utterly, demolish, raze, level (a building, city, etc.) to the ground
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Her zaman
(Osmanlı Dönemi) Beraber. Bir
(Osmanlı Dönemi) Düz
Bir, beraber aynı düzeyde, eşit
bakınız: hâk ile yeksan etmek
HÂK İLE YEKSAN
(Osmanlı Dönemi) Yerle bir
yeksan
Favorites