Turkish - English
Definition of yekpare in Turkish English dictionary
- monolithic
- {s} solid
- in one piece
- in a single piece
- built of, formed of, or consisting of one piece
- massive
- in a single piece, one-piece, massive
- entire
- single piece
- (Havacılık) compact
- monolith
- one-piece
- yekpare dikme
- monolith
- yekpare dingil
- solid axle
- yekpare gövdeli
- monobloc
- yekpare gövdeli
- monoblock
- yekpare kanat
- continuous wing
- yekpare profil
- solid rib
- yekpare silindir
- solid head
- yekpare sinir
- solid rib
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yekpare in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Tekparça; tek parçadan oluşan; bütün
- (Osmanlı Dönemi) Tek parçadan meydana gelen. Bütün. Parçasız
- Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün: "Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü."- C. Uçuk
- Tek parça olarak, bütün olarak: "Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir."- Y. K. Beyatlı
- (Osmanlı Dönemi) tek parça
- Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün
- Tek parça olarak, bütün olarak
yekpare
Hyphenation
yek·pa·rePronunciation
Resimler
History
Favorites