yedek

listen to the pronunciation of yedek
Turkish - English
reserve
backup

I have no backup plan. - Benim yedek planım yok.

Tom and Mary were my backup singers back when I used to perform. - Eskiden konser verdiğimde Tom ve Mary arkada benim yedek şarkıcılarımdı.

spare

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

Tom is making spare parts in a car factory. - Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.

substitute

Your substitute has already been picked out. - Sizin yedek oyuncunuz zaten seçildi.

Tofu can be used as a substitute for meat. - Tofu, et için bir yedek olarak kullanılabilir.

auxiliary
(Askeri) stay behind
emergency
(Ticaret) request
reliever
back-up
stand-in
relief
(Bilgisayar) backup of
led animal
(Mekanik) redundant
stand-by
extra

Do you have an extra key? - Yedek anahtarın var mı?

alternative
halter
towrope
(Bilgisayar) alternate
(Gıda) auxillary
lenten
(Bilgisayar) bkup
understudy
backup man
fill-in
reserved
yedek
pilot
reserve service
duplicate

May I borrow a duplicate key for Room 360? - Oda 360 için bir yedek anahtar alabilir miyim?

He had a duplicate key made from that one. - Ondan yapılmış bir yedek anahtarı vardı.

towrope; towline
refill

Can I get you a refill? - Sana bir yedek alabilir miyim?

reservist
horse taken in tow as a spare
spare; reserve; held as a spare or reserve; standby
jury
stand by
(a) spare; (a) reserve, something held in reserve; (a) standby
replacement
substitutional
standby; halter; towrope; led animal; reserve; substitute, reserve, sub; backup; spare, extra; auxiliary, emergency
standby , backup , substitute
donkey
standby
accessory
to spare
spares
{i} back#up
alternate, alternative
yedek parça
spare part

He examined the spare parts one by one. - Yedek parçaları birer birer inceledi.

Tom is making spare parts in a car factory. - Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.

yedek oyuncu
substitute

Your substitute has already been picked out. - Sizin yedek oyuncunuz zaten seçildi.

yedek parça
(Askeri,Teknik) spare parts

They are making spare parts in a car factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyorlar.

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

yedek sistem
(Askeri) bail-out
yedek stok
(Askeri,Ticaret) stockpile
yedek a
(Bilgisayar) aux a
yedek aktör
(Sinema) understudy
yedek akçe
(Ticaret) capital reserve
yedek akçeler
reserves
yedek alma
(Bilgisayar) back-up
yedek anahtar
spare key
yedek anahtar
duplicate keys
yedek anahtar
duplicate key
yedek aşçı
(Turizm) assistant chef
yedek b
(Bilgisayar) aux b
yedek devre
(Bilgisayar,Teknik) fallback circuit
yedek direk
(Askeri) jury-mast
yedek dizge
(Bilgisayar) back-up system
yedek dizge
(Bilgisayar,Teknik) backup system
yedek güç
auxiliary power
yedek halatı
(Askeri) tow rope
yedek kap
(Biyokimya) reservoir
yedek kopya
security copy
yedek kopya
(Bilgisayar) backup
yedek kopya
(Bilgisayar) backup copy
yedek kümesi
(Bilgisayar) backup set
yedek liste
waiting list
yedek malzeme
(Politika, Siyaset) spare part
yedek olarak
in store
yedek oluştur
(Bilgisayar) create backup
yedek ortamı
(Bilgisayar) backup media
yedek oyuncu
doublure
yedek oyuncu
reserve
yedek paraşüt
(Askeri) reserve parachute
yedek parça
replacement parts
yedek parça
auxiliary equipment
yedek parça
(Askeri) repair part
yedek pil
(Bilgisayar) back-up battery
yedek sigorta
(Otomotiv) spare fuse
yedek sistem
(Bilgisayar,Teknik) backup system
yedek sunucu
(Bilgisayar) backup server
yedek şarjör
(Askeri) spare magazine
yedek parça
(Ticaret) accessories
yedek akçe
(Ekonomi) Contingency reserve, reserve fund, cash reserve
yedek at
remount
yedek oyuncu
Substitude player
yedek personel
reserve personnel
Yedek Subay Hazırlık Eğitim Teşkilatı
(Askeri) Reserve Officer Training Corps
yedek Tomahawk darbe koordinatörü
(Askeri) alternate Tomahawk strike coordinator
yedek akça
reserves
yedek akçe
provision
yedek akçe
provisions
yedek akçe
fin . reserve, money kept in reserve
yedek alanı
(Spor) subsititution zone
yedek alarm kuvveti
(Askeri) backup alert force
yedek asker
(Argo) weekend warrior
yedek asker
(Argo) cut lunch commando
yedek asker
militia
yedek at
relay
yedek at sağlamak
remount
yedek batarya
(Elektrik, Elektronik,Teknik) emergency battery
yedek besleme
(Bilgisayar) bypass feed
yedek demir
emergency anchor
yedek depo
feed tank
yedek depo
(Askeri,Teknik) auxiliary storage
yedek donanım
(Elektrik, Elektronik) emergency equipment
yedek eksen
(Matematik) conjugate axis
yedek eleman
pinch hitter
yedek enerji
auxiliary energy
yedek er
militiaman
yedek fener
(Askeri) back-up light
yedek fon
(Ticaret) reserve fund
yedek gaz deposu var mı
Are there any spare gas tanks
yedek giysi
a change of clothes
yedek halatı
guest warp
yedek halatı
drag rope, guest rope
yedek halatı
guest rope
yedek hortum
(Otomotiv) spare hose
yedek ip
tow rope
yedek ip
dragline
yedek ipi
dragline
yedek işçi
utility man
yedek kablo
emergency cable
yedek kanal
lateral canal
yedek kartuşu
(Bilgisayar) ravioli angelo
yedek kazan
auxiliary boiler
yedek kopya comp
backup copy
yedek kurtarma üssü; baypas listesi alım tahsisi
(Askeri) alternate recovery base; assign receive bypass lists
yedek kütük
backlog
yedek lastik
(Otomotiv) emergency spare wheel
yedek lastik
spare tyre, spare tire
yedek lastik
spare tyre
yedek lastik
spare wheel
yedek mevzi
(Askeri) supplementary position
yedek motor
auxiliary engine
yedek motor
stand-by motor
yedek müdür
floating manager
yedek müşterek muhabere merkezi
(Askeri) alternate joint communications center
yedek olarak
in reserve
yedek oyuncu
substitute, substitute player, reserve
yedek oyuncu
1. theat. understudy. 2. sports substitute player
yedek oyuncu klubesi
bull pen
yedek paraşüt
pilot parachute
yedek parça
part

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

Tom is making spare parts in a car factory. - Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.

yedek parça
spare

He examined the spare parts one by one. - Yedek parçaları birer birer inceledi.

They are making spare parts in a car factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyorlar.

yedek parça
replacement part
yedek parçanız var mı
Do you have spare parts
yedek pompa
standby pump
yedek pompa
auxiliary pump
yedek pompa
stand-by pump
yedek rota
(Havacılık,Teknik) alternate route
yedek röle
auxiliary relay
yedek sigorta kutusu var mı
Are there any spare fuses
yedek subay
reserve officer
yedek suyolu
lateral canal
yedek tekerlek
spare wheel
yedek tekerlek
fifth wheel
yedek uçak envanteri; muharebe sahası hava tecrit
(Askeri) backup aircraft inventory; battlefield air interdiction
yedek verici
relay transmitters
yedek yaylar
(Otomotiv) overload springs
yedek yazmaç
standby register
yedek çarşaf var mı
Are there any spare sheets
yedek çember
(Matematik) auxiliary circle
yedek ünite
stand by unit
yedek üs
(Askeri) standby base
yedek/te çekmek
to tow
spor yedek oyuncu
reserve
yedek üye
(Ticaret) substitute member
yedek üye
(Politika, Siyaset) reserve member
yedekler
(Politika, Siyaset) reserves
yedekler
(Spor) substitutes
yedekler
(Spor) bench
yedek parça
duplicate part
yedek üye
alternate member
Yedek oyuncu
(Spor) second string
Yedek oyuncu
(Spor) second-stringer
yedek parça
backup track
yedekler
backups
Deniz Kuvvetleri Yedek Personel Merkezi
(Askeri) Naval Reserve Personnel Center
Müttefik idari yayınlar; yedek ana birlik tahsisi
(Askeri) Allied administrative publication; assign alternate parent
akaryakıt harp yedek ihtiyaç malzemeleri
(Askeri) petroleum war reserve requirements
akaryakıt harp yedeği stokları; hazırlanmış harp yedek stokları
(Askeri) petroleum war reserve stocks; pre-positioned war reserve stock
atanmış onaylama makamı; yedek saha yönlendirme listeleri göstergesi
(Askeri) designated approving authority; display alternate area routing lists
bir muharip komutanlığın seyyar yedek karargahının komutanı
(Askeri) commander of a combatant command's Mobile Alternate Headquarters
bunun için yedek parçanız var mı
Do you have replacement parts for this
en arkadaki yan yedek yelken
Spencer
en iyi yedek
hot standby
en iyi yedek
hot spare
favori yedek
hot spare
favori yedek
hot standby
harbe hazırlıklı yedek onarım takımı; harp ihtiyat yedek onarım takımı
(Askeri) war readiness spares kit; war reserve spares kit
hava limanı kontrol merkezi; yedek işleme ve korelasyon merkezi
(Askeri) aerial port control center; alternate processing and correlation center
kısmi yedek
(Ticaret) fractional reserve
müttefik intikal koordinasyon merkezi; yedek askeri komuta merkezi
(Askeri) allied movement coordination center; alternate military command center
sarf yedek parçası
(Askeri) running spare
seyyar meteorolojik tesis (yedek)
(Askeri) (R) meteorological mobile facility (replacement)
sivil yedek hava filosu
(Askeri) civil reserve air fleet
stepne yedek lastik
(Otomotiv) spare tyre
tecrübi stok seviyesi (yedek parça listesi) kıta yükü listesi / onaylanmış stok
(Askeri) prescribed load list/authorized stock level
uzman yedek subaylık
(Askeri) specialist reserve
uçaksavar topçusu, varış ve toplanma bölgesi, yedek bölge tahsisi
(Askeri) antiaircraft artillery; arrival and assembly area; assign alternate area
yardımcı; yedek
(Askeri) auxiliary
yedek oyuncu
substitute player
çıkarma kuvveti harekat yedek malzemesi
(Askeri) landing force operational reserve material
Turkish - Turkish
Şiirlerde uyaktan sonra tekrarlanan aynı anlamdaki kelime veya ek, redif
Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan eşi veya benzeri: "Sonra otomobili yedeğe takıp götürdüler."- R. H. Karay
Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan eşi ya da benzeri
Gereğinde kullanılmak için fazladan bulundurulan, ayrılmış olan
Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan eşi veya benzeri
Yularından çekilerek götürülen boş binek hayvanı
Hayvanı yedeğe alan ip, yular
Redif
yedek subay
Yedek subay Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Asteğmen rütbesiyle askerlik görevlerini yapan üniversite mezunlarının genel adıdır. Yedek subaylar, hizmet sürelerini başarıyla bitirdikten sonra Teğmen rütbesiyle terhis edilirler
yedek akçe
İlerde doğacak ihtiyaç ve zararları karşılamak için kârdan ayrılan para, ihtiyat akçesi
yedek besinler
Organizmanın sindirdikten sonra kullanmayıp depo ettiği karbon hidrat, yağ, protein gibi maddeler
yedek oyuncu
Oyunculardan birinin herhangi bir sebeple takımdan çıkması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu
yedek parça
Bir makinenin bozulan bölümünü değiştirmeye yarayan parça
yedek parçacı
Yedek parça yapan veya satan kimse
yedek parçacılık
Yedek parçacının işi veya mesleği
yedek subay
Askerliği meslek olarak seçmediği hâlde, yurt ödevi için kanunlara göre belli bir süre orduda subay olarak çalışan kimse
yedek teker
Yedek lastik
Yedek oyuncu
yardımcı oyuncu
English - Turkish
yedek
yedek anahtar
Spare key
yedek lastik
istepne
yedek
Favorites