Tony saw green fields and small, quiet villages.
- Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Colorless green ideas sleep furiously.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
I like green peppers very much.
- Yeşil biberi çok severim.
Tom hates green peppers.
- Tom yeşil biberden nefret eder.
We eat a fresh, green salad every day.
- Biz her gün taze yeşil salata yeriz.
The pedestrians must cross only at the green light.
- Yayalar sadece yeşil ışıkta geçmelidirler.
Green light... Red light!
- Yeşil ışık ... Kırmızı ışık!
The Greens are against everything.
- Yeşiller her şeye karşıdır.