Definition of yazarlar in Turkish English dictionary
- literati
- autors
- authors
He often reads contemporary authors.
- Genelde çağdaş yazarları okur.
Mary is one of my favorite authors.
- Mary benim en sevdiğim yazarlardan bir tanesi.
- yazar
- writer
Judging from what you say, he must be a great writer.
- Söylediklerine bakılırsa o, büyük bir yazar olmalı.
Milan Kundera is my favourite writer.
- Milan Kundera benim favori yazarımdır.
- yazar
- {i} author
Shakespeare is the author of Hamlet.
- Shakespeare Hamlet'in yazarıdır.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
- yahudi yazarlar
- jewish authors
- yazar
- novelist
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçıdır.
- yazar
- contributor
Contributors should be civil and respectful.
- Yazarlar medeni ve saygılı olmalı.
- yazar
- {i} penman
- yazar
- composer
- yazar
- dramatist
The dramatist resides now in New York.
- Oyun yazarı şimdi New York'ta oturuyor.
- yazar
- (Konuşma Dili) a man of letters
- yazar
- quill driver
- yazar
- man of letters
- alman kadın yazarlar
- german women authors
- alman yazarlar
- german authors
- ingiliz kadın yazarlar
- english women authors
- ingiliz yazarlar
- english authors
- isveç kadın yazarlar
- swiss women authors
- kazak yazarlar
- kazakh authors
- kızılderili yazarlar
- indian authors
- porto rikolu yazarlar
- puerto rican authors
- yazar
- writer; author
- yazar
- writer, author
- yazar
- scribe
- yazar
- pen
Would you please write with a ballpoint pen?
- Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız?
Won't you please write with a ballpoint pen?
- Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen?
- yerli yazarlar
- indian authors
