Definition of yazarlık in Turkish English dictionary
- Authorship, penmanship, writership
- penmanship
- writership
- writing
Tom has been teaching creative writing for the past three years.
- Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.
- authorship
- being a writer or author
- pen
- yazar
- writer
Judging from what you say, he must be a great writer.
- Söylediklerine bakılırsa o, büyük bir yazar olmalı.
Mother has a good opinion of the writer.
- Annemin yazarla ilgili iyi bir fikri var.
- yazar
- {i} author
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
What cultural differences did the author find in working with Dutch and American students?
- Yazar Hollandalı ve Amerikalı öğrencilerle çalışırken hangi kültürel farklılıkları buldu?
- yazarlık hakları
- (Hukuk) author's royalties
- yazarlık yapmak
- to write
- yazarlık yapmak
- write
- okur yazarlık
- literacy
- yazar
- novelist
He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçıdır.
Not only was he a doctor, he was also a very famous novelist.
- O hem bir doktor hem de çok ünlü bir roman yazarıdır.
- yazar
- contributor
Contributors should be civil and respectful.
- Yazarlar medeni ve saygılı olmalı.
- yazar
- {i} penman
- yazar
- composer
- okur-yazarlık
- literacy
- yazar
- dramatist
The dramatist resides now in New York.
- Oyun yazarı şimdi New York'ta oturuyor.
- yazar
- (Konuşma Dili) a man of letters
- yazar
- quill driver
- yazar
- man of letters
- yazar
- writer; author
- yazar
- writer, author
- yazar
- scribe
- yazar
- pen
Won't you please write with a ballpoint pen?
- Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen?
Would you please write with a ballpoint pen?
- Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız?
