yazıyla

listen to the pronunciation of yazıyla
Turkish - English
in black and white
in writing
yazı
article

Is it possible to reprint this article? - Bu yazıyı yeniden basmak mümkün mü?

The article was written in French. - Makale Fransızca yazılmış.

yazı
writing

He is writing to some friends of his. - O bazı arkadaşlarına yazıyor.

Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway. - Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.

yazı
script

This is a cursive script. - Bu bir bitişik el yazısı.

I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script? - Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

yazı
{i} inscription

Layla had religious inscriptions in her business card. - Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.

The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C. - Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.

yazı
essay

I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again. - Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.

The teacher told Tom his essay was well written. - Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi.

yazı
(Bilgisayar) story

This is a story written in simple English. - Bu, basit İngilizce ile yazılmış bir hikaye.

This is a story written in English. - Bu İngilizce yazılmış bir hikayedir.

yazı
composition

The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors. - Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

This composition is so badly written than I can not make out what he means. - Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

yazı
transcript
yazı
(Ticaret) scrip

This is a cursive script. - Bu bir bitişik el yazısı.

Tom, do you know what kind of script this is? Probably Tibetan, but I can't read a bit of it. - Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun? Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum.

yazı
(Bilgisayar) stories

The stories in the book are written for her. - Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.

The stories written by Amy Church are all interesting. - Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.

yazı
caption
yazı
contribution
yazı
paper

Give me some paper to write on. - Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

Please write the answer on this piece of paper. - Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.

yazı
superscription
yazı
typo

I don't ever try to be sloppy. But I have to admit, I'm notorious for making unintentional typos. - Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.

Sorry, that's a typo. - Üzgünüm, o bir yazım hatası.

yazı
writ

Please write the answer on this piece of paper. - Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.

She writes with her left hand. - O, sol eliyle yazı yazar.

yazı
writing, act of writing
yazı
writing; article" " makale; destiny, fate" " kader, yazgı, alınyazısı; (parada) tail
yazı
handwriting; calligraphy
yazı
scriptural
yazı
alphabet

The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters. - Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.

English is written with a Latin alphabet. - İngilizce, Latin alfabesiyle yazılır.

yazı
fate, destiny
yazı
article (in a newspaper or magazine)
yazı
Scripture

In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered. - Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

yazı
piece of writing, writing
yazı
clerical
yazı
lettering
yazı
black and white
yazı
tail

Heads I win, tails you lose. - Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.

yazı
writings

There were a lot of writings about homosexuality. - Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.

Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them? - Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?

Turkish - Turkish

Definition of yazıyla in Turkish Turkish dictionary

Yazı
hat
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUFE
Yazı
(Osmanlı Dönemi) BELKA'
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SAHRA
Yazı
kalem
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUK
Yazı
(Osmanlı Dönemi) MEVMAT
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SİDA'
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
yazı
Düşünceyi tespite yarayan işaretler düzeni, alfabe
yazı
Harfleri yazma biçimi
yazı
Alın yazısı, yazgı
yazı
Herhangi bir harf düzeninde biçim ve sanat bakımından özellik gösteren tür
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık."- O. S. Orhon
yazı
Düz yer, ova, kır
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazmak işi
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
yazı
Ova
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
yazı
Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
yazı
Bilinen yazıdan ayrı olan anlatım aracı