She made a fuss about her benefits.
- Onun yararları hakkında yaygara yaptı.
What is all the fuss about?
- Bütün bu yaygara ne için?
They're all clamoring to get their money back.
- Onların hepsi paralarını geri almak için yaygara koparıyor.
Tom and Mary wanted to get married on the quiet to avoid all the hullabaloo.
- Tom ve Mary tüm yaygarayı önlemek için gizlice evlenmek istiyordu.