Turkish - English
Definition of yayalar in Turkish English dictionary
- Pedestrians
- yaya
- pedestrian
Yesterday a pedestrian was run over by a truck at this pedestrian crossing.
-Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
The pedestrians must cross only at the green light.
-Yayalar sadece yeşil ışıkta geçmelidirler.
- yaya
- walker
Tom is a fast walker.
-Tom hızlı bir yayadır.
- yaya
- footpaths
- yaya
- walker on
- yaya
- (a) pedestrian
- yaya
- pedestrian, walker; on foot
- yaya
- (going somewhere) on foot
- yaya
- on foot
John goes to his office on foot.
-John ofisine yaya gider.
Why don't we go to the bookstore on foot?
-Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz?
- yaya
- afoot
- yaya
- (someone) who goes on foot
- yaya
- footer
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yayalar in Turkish Turkish dictionary
- YAYA
- Yürüyerek giden kimse: "Yaya gözüyle at, bekâr gözüyle kız alma."- Atasözü
- YAYA
- Yürüyerek, yayan: "Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun."- B. Felek
- Yaya
- (Osmanlı Dönemi) PİYADE
- Yaya
- racil
- Yaya
- piyade
- yaya
- Yürüyerek giden
- yaya
- Yürüyerek, yayan
- yaya
- Yürüyerek giden (kimse)
Related Terms
yayalar
Hyphenation
ya·ya·larResimler
History
Favorites