yayınlanmamış

listen to the pronunciation of yayınlanmamış
Turkish - English
unpublished

An unpublished work is like an undelivered present. - Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.

I have three unpublished manuscripts. - Yayınlanmamış üç tane el yazmam var.

inedited
yayınla
publish

Professor White published his first book last year. - Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.

Several newspapers published the story. - Birkaç gazete haberi yayınladı.

yayınla
telecast
yayınla
{f} issue

This magazine is issued every month. - Bu dergi, her ay yayınlanır.

He issued his report in September, 2000. - Raporunu Eylül, 2000'de yayınladı.

yayınla
{f} broadcast

Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools. - Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

That TV station broadcasts only movies. - O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.

yayınlanmamış
Favorites