The kitten couldn't get down from the tree.
- Yavru kedi ağaçtan inemedi.
I'll take care of your kitten while you're gone.
- Sen gidince yavru kedine bakacağım.
Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.
- Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
The kitty is trying to hide from the rain.
- Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.