He learned English perfectly well, lying on the sofa and drinking beer.
- İngilizceyi mükemmel şekilde, kanepede yatarken ve bira içerken öğrendi.
He found himself lying on a bench in the park.
- Kendini parkta bir bankta yatarken buldu.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
I'm going to go and lie down.
- Gideceğim ve yatacağım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.
I'm really tired; I think I'll go to bed.
- Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.