Turkish - English
Definition of yatışmak in Turkish English dictionary
- cool
- calm down
- quiet down
- simmer down
- settle
- to die down, subside; to calm down
- to die down, to subside, to still; to calm down, to simmer down, to cool down
- come off the boil
- cool down
- quiet
- resettle
- still
- subside
- simmer
- lull
- moderate
- rage
- yatışmak, sakinleşmek, teskin olmak¡
- To soothe, calm, to soothe ¡
- yatış
- {i} lie
- yatış
- lying
- yatış
- (Havacılık) bank
- yatışma
- (İnşaat) settle
- yatışma
- moderation
- yatışma
- tranquility
- yatışma
- alleviation
- yatışma
- detente
- yatışma
- alleviate
- yatış
- lay
Tensions are starting to simmer between Sami and Layla.
-Sami ve Leyla arasındaki gerginlik yatışmaya başlıyor.
- ortalık yatışmak
- for a degree of law and order to be restored, for things to calm down
- yatış
- bank, banking
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yatışmak in Turkish Turkish dictionary
- Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek
- Coşku, sinir, korku etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek: "Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?"- S. M. Alus
- Yan yana, kucak kucağa yatmak
- Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek: "Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı."- R. H. Karay
- Sakinleşmek, durulmak
- Yan yana, kucak kucağa yatmak: "Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Selvidir, ladindir ormanlarımız."- İ. Sağır
- Ayaklanma, kargaşa, sakinleşmek, durulmak
- Etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek
- mayna etmek
- yatış
- Yatma işi veya biçimi
- yatış
- Yatmak işi veya biçimi
- yatışma
- Yatışmak işi
Related Terms
yatışmak
Hyphenation
ya·tış·makResimler
History
Favorites